Yazı Başlıkları
Bulgaristan tatilinizde ziyaret edilebilecek yerlere geçmeden önce ülkeyi ziyaret ederken karayolundan faydalanmayı tercih edecek okurlarımız için vinyet sistemini hatırlatmakta fayda var. Vinyet, basitçe araç sahiplerinin yanında bulundurması gereken bir belge. Birçok ülkeye seyahat edilmesi durumunda vinyet kullanımı zorunlu bir uygulamadır. İşte, vignettebulgaria.com tam da bu amaca hizmet etmekte. Vinyet kullanımının tamamen dijitalleştirilmesinin ardından bu site, internet üzerinden vinyet satın almanız adına aracı oluyor ve sizin için bu süreci olabildiğince kolaylaştırıyor.
Vinyeti hallettiğimize göre Bulgaristan’a dönebiliriz. Karadeniz kıyılarına sınırı bulunan bu güzel Avrupa ülkesinin çevresindeki birçok ülke gibi çeşitli tarihi ve kültürel mirasları bulunuyor. Bulgaristan’da geçmişten günümüze uzanan tarihi bir yolculuğu gözlemlemek mümkün. Ülkeyi ziyaret eden birçok turist, ülkenin bir yanında Bizans ve Roma döneminden kalma dini yapıtlarla geçmişe yolculuk yaparken bir diğer yanında Osmanlı’dan kalma mirasi ögelerle büyüleyici atmosfere şahit olabiliyor.
Gelin hep birlikte bu tarihi alanlardan birkaçına göz atalım:
Nessebar, Bulgaristan’in Karadeniz kıyısında bulunan tarihi bir şehirdir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu antik liman şehrin 3000 yıllık bir tarihi geçmişi bulunuyor. Bulgaristan’in köklü tarihe sahip bu şehrinde Antik Yunan, Roma ve Bizans dönemlerinden bu yana gelmiş kalıntılar, şehrin en çok turist çeken miraslarından.
Nessebar’ın taş döşemeli dar sokakları, eski meydanları ve evleri; ziyaretçilere geçmişin izlerini sürme fırsatı sunuyor. Aziz Sofia, Aziz Stefan ve Aziz Ioan Aliturgetos kiliselerinin de aralarında bulunduğu mimari eserler şehrin din turizmine önemli bir katkısı bulunuyor.
Kıyı şeridi boyunca uzanan iskeleler, kayıklar, taş binalar, müzeler ve antik kalıntılar bir araya gelerek gelenlerine adeta bir rüyayı yaşatıyor.
Veliko Tarnovo, Bulgaristan’ın kuzeyinde, Tarnova Nehri vadisinde yer alan antik bir şehir. Ortaçağ döneminde Bulgaristan’ın başkentliğini yapan Veliko Tarnovo, Bulgaristan’ın tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü başka bir bölgesi.
Veliko Tarnovo’nun en önemli simgelerinden bir tanesi Tsarevets Kalesiç. Şehrin yüksek bir tepe sırtında yer alan kale, Orta Çağ’da kralların ikamet ettiği, büyük bir önem arz eden bir kral yerleşkesi. Tarihi duvarları, kuleleri ve kiliseleriyle Tsarevets kalesi; geçmişin kalıntılarını gözler önüne seren başka bir tarihi yapıt. Ayrıca kaledeki İvanov Hanı adlı müze de geçmişe yolculuk yapabileceğiniz başka önemli bir nokta.
Veliko Tarnovo’nun Eski Şehir bölgesi de tarihi bir önem taşıyor. İşlemeli ahşap balkonları, taş merdivenleri ve eski caddeleri Orta Çağ atmosferini günümüzde hala ayakta tutuyor. Eski Şehir bölgesinde Patriarşal Kilise ve Şehitler Kilisesi de görülebilecek mimari eserler arasında.
Bunların yanı sıra Veliko Tarnovo’da Asen Kalesi, Sveti Dimitar Kilisesi, Samovodska Charhsiya Sokakları ve Gurko Caddesi de şehrin tarihi dokusunu ve nefes kesici manzaralarını deneyimlemenin başka bir yolu.
Shipka Geçidi, Bulgaristan’ın merkezinde, Balkan Dağları’nın güney eteklerinde yer alan bir tarihi bölge. Bu geçit, Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasında gerçekleşen Shipka Savaşı’nın anısını taşımaktadır. 1877-1878 yılları arasında gerçeklesen bu savaş, Bulgaristan bağımsızlık mücadelesinin önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir.
1150 metre yükseklikteki geçit bölgesi, etkileyici doğal manzaralarla çevrelenmiştir. Geçidin üzerinde bulunan Rusya Shipka Anıtı, Rus ordusunun kahramanlığını ve savaşta hayatını kaybedenleri anmak için inşa edilmiştir. Bu anıt, altın kubbesi ve dikkat toplayan heykelleriyle göz alan bir yapıdır.
Shipka Geçidi ayrıca, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı savaş veren Bulgaristan’ın kahramanlarına adanmış bir dizi anıt ve mezarı da bünyesinde bulundurmaktadır. Bu anıtlar ve mezarlar, Bulgar kahramanların anısını hala yaşatmaktadır.
Shipka Geçidi, tarihi önemi ve nefes kesen manzaralarıyla ziyaretçilerine unutamayacakları bir deneyim sunmaktadır. Shipka Geçidi, meraklılarına, Bulgaristan’ın bağımsızlık mücadelesini ve ulusal gururunu gözler önüne serebiliyor.
Bulgaristan’ın güneydoğusunda, Kyrdjali şehrinde, Kızılağaç Dağı üzerinde bulunan Perperikon antik bir kent ve arkeolojik bölge olarak bilinmektedir. Bu önemli tarihi bölgede, 8000 yıllık geçmişi bulunan Trakya uygarlığına ait kalıntılar bulunmaktadır.
Trakya döneminde dini, kültürel ve ticari önem taşıyan Perperikon bölgesi aynı zamanda Pers, Makedon, Roma ve Bizans gibi birçok farklı medeniyetin dönemlerinde de etki altında kalmış bir antik şehir.
Kaya yüzeylerine oyulmuş mezarlar, saraylar ve sarnıçların günümüzde hala varlığını koruması da eski uygarlıkların mimari alandaki becerilerini de gözler önüne seriyor. Bu mimari yapıtlar arasında en dikkat çekenlerden bir tanesi de Perperikon’un antik dönemdeki önemini ve zenginliğini yansıtan Akropol’dür.
Antik mitlerle ve efsanelerle ilişkilendirilen bu antik kent, anlatılanlara göre Büyük İskender’in kehanet arayışı için ziyaret ettiği bir bölge olarak da biliniyor.