Muğla’da doğa gezileri yapmak isteyenler, pek çok önemli seçeneğe sahiptir. Ege ve Akdeniz coğrafyasının kesiştiği bir noktada yer alan bu şehir, yerli ve yabancı turistler tarafından sıklıkla tercih edilir. Antik Yunan medeniyetine ait kalıntı ve çeşitli eserlerin dışında, Muğla’nın doğal güzellikleri tüm Türkiye’de büyük bir tanınırlığa sahiptir. Yüzölçümü 12 bin 655 kilometrekare olan bu şehir, 1 milyon insanın yaşıyor olduğu gelişmiş bir bölgeyi meydana getirir. Bununla beraber Muğla, Türkiye’nin en kalabalık 24 şehridir. Akdeniz iklim tipine rastlanan bu şehirde mutlaka görülmesi gereken doğal yerler rehber yazımızın devamında yer alıyor.
Yazı Başlıkları
Kelebekler Vadisi, adından da anlaşılacağı üzereyani pek çok kelebek türünün yaşadığı son derece doğal bir bölgedir. Dünyanın diğer bölgelerinde asla bulunamayacak olan kelebeklerin yanı sıra pek çok bitki türü de bu vadide mevcuttur. Kelebekler Vadisi’nin, Muğla’da en çok tercih edilen kamp alanı olduğunu söylemek mümkündür. Fethiye ilçesindeki bu vadi civarında, 1995 yılından beri her türlü inşaat çalışması devlet tarafından yasaklanmış durumdadır. Günümüzde bu kadar doğal ve iyi korunmuş bir yer bulabilmenin çok zor olduğunu ise hatırlatmak gerekir.
Akbük Koyu, Muğla’nın Ula ilçesine bağlı olan Gökova beldesindedir. Bir körfez meydana getiren Gökova beldesinin Türkiye’deki en doğal yerler arasında olduğunu rahatlıkla söylemek mümkündür. Berrak deniz suyu ve etrafı yeşilliklerle kaplı sahil, bu koyun başlıca özellikleri arasındadır. Muğla’nın en güzel sahillerinden bir tanesini meydana getiren Akbük’e uğramanız tavsiye edilir. Çünkü Muğla’da doğa gezileri yapmayı isteyen tüm ziyaretçiler çoğunlukla burayı da değerlendirir.
Yaklaşık 850 kilometrelik bir uzunluğa sahip olan Karia Yolu, Muğla’nın antik şehirlerinden olan Karia civarında başlayıp Aydın sınırlarına kadar uzanır. Dünya’nın en uzun mesafeli 10 yürüyüş rotasından biri olmayı başarabilen Karia Yolu, 2009 yılında meydana getirilmiş bir istikamet üzerindedir. Resmi statüye 2013 yılından itibaren kavuşmuş olan bu yol, 46 etaptan oluşur ve Muğla’nın en doğal bölgelerinden geçer.
Köyceğiz ilçesinin Toparlar beldesinde bulunan ve adını da bu beldeden alan Toparlar Şelalesi, yazın en sıcak zamanlarında bile soğuktur. Sonbahar ve kış mevsimlerinde yüzülmesi için uygun görülmeyen bu şelale, daima hızlı akmasından dolayı kendi kendini temizleyebilir. Daha farklı şelalelere kıyasla sularının temiz oluşu ise bu sebepten kaynaklanır. Ayrıca şelalenin etrafında pek çok bitki ve kayalık mevcuttur. Yani, Muğla’da doğa gezileri yaparken güzel bir şelaleyi ziyaret etmek isteyenler için Toparlar’ın önemi büyüktür.
Bir kanyon olan Saklıkent, 1996 itibariyle “milli park” statüsüne sahiptir. Adeta doğal bir şehri andıran bu milli parkın yüksek kayalıkları çok yoğun bir şekilde dikkat çeker. Masmavi suları ile akıp giden nehrin başucundaki yürüyüş yolunda yürümek, ziyaretçilerin son derece memnun olduğu bir aktivitedir. Bununla beraber Muğla’da doğa gezileri yaparken rastlanabilecek en büyük yeşil alanlar bu kanyonda bulunur . Rafting için çok müsait olan sulak bölge, çoğunlukla yabancı turistlerin Muğla’da en sık görüldüğü yerdir. Ayrıca Orman ve Su Yönetimi Bakanlığı idaresindeki bu milli park, şehrin Fethiye ilçesinde bulunur.