Kudüs Orta Doğu denildiğinde aklınıza ilk gelecek şehirlerden biridir. Dünyanın en kadim şehirleri arasında yer alan Kudüs, aynı zamanda yüzyıllardır uğruna pek çok mücadelenin verildiği topraklardandır. Özellikle üç büyük dini inanca göre kutsal sayılan Kudüs, sık sık diplomatik gerginliklere de konu olur. Kudüs’te gezilecek 6 yer yazımız ile bu kadim şehri tanıyalım.
Yazı Başlıkları
Kudüs nerenin başkenti? Diğer bir ifadeyle Kudüs nereye bağlı? İslamiyet, Hristiyanlık ve Yahudiliğe göre pek çok kutsal değere sahip olan Kudüs, jeopolitik konum olarak Filistin ve İsrail arasında bulunur. Fakat, arasındaki siyasi sorunlar tam olarak çözüme kavuşturulmadığı için her iki ülke de Kudüs’ü başkent kabul eder.
Ölüdeniz’ in kuzey sınırı ile Akdeniz arasındaki bölgede yer alan Kudüs, tarihin en eski yerleşim yerlerinden biridir. Kudüs, aynı zamanda Filistin ve İsrail ülke sınırları arasında kaldığı için her iki ülke için büyük öneme sahiptir. Ortadoğu’da yer alan ve tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Kudüs şehrinin bilinen tarihi M.Ö. 2000’li yıllara kadar uzanır. Köklü bir geçmişe sahip olan Kudüs, bu zaman zarfında pek çok inanca ev sahipliği yaptığından dolayı farklı toplumlar için kutsal kabul edilir. Ayrıca, bölgedeki coğrafi konumu da Kudüs’ü önemli kılan nedenlerden biridir.
Kudüs farklı din veya inanışlar için kutsal kabul edilen birçok mabede ve tarihi esere ev sahipliği yapar. Öncelikle, İslamiyet inancına göre Hz. Muhammed’in Mescid-i Aksa’ dan Miraç’a yükselişi Kudüs’ten başlamıştır. Ayrıca, Mescid-i Aksa İslamiyet’e inananların ilk kıblesi olarak da bilinir.
Kudüs, Hristiyanlık ve Yahudilik inancına sahip olanlar için de oldukça önemlidir. Hz. İsa’nın Kudüs’te çarmıha gerildiğine inanan Hıristiyanlar her yıl bu şehri Hac için ziyaret ederler. Hz. Davud’un M.Ö. 10’uncu yüzyılda Kudüs’ü kendi topraklarına katması ise Yahudiler için bu şehri kutsal kılan nedenlerin başında gelir.
Kudüs hakkında bilgi edinmek isterseniz Osmanlı Devleti’nden günümüze kadar yaşanan olaylara göz gezdirmelisiniz. Kudüs İslamiyet açısından kutsal bir şehir kabul edildiği için 1517’de Osmanlı Devleti tarafından fethedilmiştir. Bugün hala Kudüs çevresinde yer alan görülmeye değer yüksek duvarlar Osmanlı Devleti tarafından inşa edilmiştir. Kudüs’ün o tarihten itibaren zengin, refah düzeyi yüksek ve hoşgörü ile yaşanılabilir bir şehri haline gelmesi, şehrin önemini daha çok artırmıştır.
Hz. Davud’un mezarının da bulunduğu Zeytin Dağı, aynı zamanda çarmıha gerilmeden Hz. İsa’nın son zamanlarını yaşadığı yerdir. Dağ, Doğu Kudüs’te yer almaktadır. Tüm şehir bu dağdan kuşbakışı olarak görülebiliyor.
Hristiyan dünyasının en önemli kiliselerinin ilk sıralarında yer alan Kutsal Mezar Kilisesi, Hz. İsa’nın göğe yükseldiği kilise olarak bilinmektedir. Hz. İsa’nın ölümünün ardından yıkandığı taş burada yer alıyor.
İslam alemi için miraç olma özelliği nedeniyle kutsal olan Mescid-i Aksa aynı zamanda Müslümanlığın ilk kıblesi olma özelliğini de taşır. 144 dönümlük bir alan üzerine yayılan bölgede Kubbet-üs-Sahra, Kıble Mescidi de dahil olmak üzere 200’e yakın eser bulunmaktadır.
Mescid-i Aksa ile yan yana bulunur. Yahudi ve Müslüman alemi için kutsal bir yerdir. Kubbesi altın sarı renklidir. Kudüs gezilecek yerler arasında inanç turizmi açısından da ilk sıralarda yer alır. İslam mimarisi açısından da en önemli eserlerden biri olması nedeniyle önem taşıyan yapı, sekizgen şeklinde tasarlanmıştır. Yapının iç kısmında Kuran sureleri ve çeşitli çini motifler bulunmaktadır.
Surların kapıları Kudüs şehrinin çeşitli yerlerine açılmaktadır. Surların üzerinden yürürken eski şehrin tarihi içerisinde kaybolduğunuzu hissedersiniz. Eski şehir surları Kudüs’ te gezilecek 6 yer arasında yer alıyor.
Kubbet’ üs Sahra’nın hemen yanında yer alan Ağlama Duvarı, aslında Herodot tarafından yapılan tapınağın üzerinde bulunduğu büyük platformun batı yönündeki duvarıdır.