Kutsal kitaplar aracılığı ile hayatlarına dair bilgi sahibi olunan dinî şahsiyetlerden pek çoğuna ev sahipliği yapmış olan bu topraklar yaklaşık 100 yılı aşkın süredir özgürlük mücadelesi vermektedir. Filistin gezilecek yerler arasında tarihi dokusu en güçlü olan bölge sayılabilir.
Tarihin ve mücadelenin bir arada olduğu Filistin topraklarında; İsa Mesih’in doğum yeri olan Nasıra’yı, üç büyük semavi inancın kalbinde olan Kudüs’ü ve İsrail hükümetine karşı gösterilen Arap direnişinin merkezi olmuş Ramallah’ı ziyaret etmek mümkündür. Bunlar gibi daha pek çok şehir ve bölge, Filistin’de görülmesi gereken yerler arasında sayılabilir. Fakat ülkede gezilecek yerlerden önce bazı detaylardan söz etmek gerekir.
Yazı Başlıkları
Filistin, Yahudi kutsal metinlerine göre İsrailoğulları’nın hak sahibi olduğu topraklardır. Fakat daha sonraki süreçte çeşitli sebepler dolayısıyla bölgedeki Yahudi nüfusunun farklı bölgelere göç etmesi ile Filistin ve civarı Araplaşmıştır. Birinci Dünya Savaşı sonrasında, oldukça kısa bir süre içerisinde bölgede İsrail devletinin kurulması, orada yerleşik bulunan Araplar ile İsraillileri uzun bir savaş sürecine dahil etmiştir. Günümüzde ise ülke içişlerinde bağımsız olmakla birlikte hukuken İsrail’e bağlıdır. Fakat 2015’te Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Filistin bayrağına da yer verilmesi, ülkenin bağımsızlığı yönündeki genel görüşün değişmeye başladığını göstermektedir.
“Filistin ismi nereden geliyor?” sorusunun cevabı Antik Yunan belgeleridir. Milattan önce 10 ile 15.yüzyıllara ait Yunan kaynaklarında söz konusu bölgeye “Philistia” adı verilmektedir. Kelimenin anlamı ya da hangi anlamda kullanıldığı ise kesin olarak bilinmemektedir.
Beytlehem ya da diğer adı ile Beytüllahim, “Tanrı’nın evi / diyarı” anlamına gelir. Çünkü Hristiyanlarca, Tanrı’nın ruhunu taşıdığına inanılan İsa bu bölgedeki Nasıra’da doğmuştur. Şehrin tarihi açıdan en önemli yapısı ise Doğuş Kilisesi’dir. Kilise, ilk Hristiyan cemaatini temsil etmesinden dolayı dünyanın her tarafından çok sayıda ziyaretçi almaktadır. Bu nedenle Filistin gezilecek yerler listelerinin ilk sıralarında Doğuş Kilisesi yer almaktadır.
Süt Mağarası, Meryem Ana’nın oğlu İsa’yı Kral Hirodes’ten Mısır’a kaçırırken konakladığı yerdir. Meryem Ana, İsa Mesih’i bu bölgede emzirip beslediğinden buraya bu ad verilmiştir.
Rachel, İsrail halkının atası olarak kabul edilen Yakup’un eşidir. Yahudilerin bir nevi “anne” olarak kabul ettiği Rachel’in kabri Osmanlılar döneminde pek çok kez onarılmıştır. Filistin gezilecek yerler sıralamasında, tarihi açıdan en önemli yerlerden biridir. Burası da Süt Mağarası gibi Beytlehem’de bulunur.
Bu müze, Filistin’de görülmesi gereken yerler sıralamasındaki diğer yerlere kıyasla bölgenin daha yakın tarihine hitap eder. Ramallah’taki Yaser Arafat Müzesi, İsrail’e karşı verilen bağımsızlık mücadelesinin solcu – Arap lideri Arafat’ın fotoğraf ve eşyalarını sergilemektedir. Yakın Ortadoğu tarihi ile ilgilenenler bu müzeyi ziyaret ederek Filistin direnişi hakkında önemli bilgiler edinebilir.
El Mescid’ül Ömeriyye El Kebir adıyla da bilinen bu cami, tamamen Arap – Müslüman nüfusun mevcut olduğu Gazze şehrindedir. İlk olarak 5. ya da 6. yüzyılda bir kilise olarak inşa edildiği düşünülen yapı 1200’lü yıllardan itibaren cami halini almıştır. Bölgenin bitmek bilmeyen savaşları dolayısıyla pek çok zaman tahrip olmuş, büyük bölümü yıkılmıştır. Fakat her seferinde onarılarak kullanımı sürdürülmüştür.
Filistin, tarihî ve kültürel açıdan dünyanın en zengin bölgesi sayılabilmektedir. Bununla beraber siyasi mücadelelerin bölgede karmaşa ortaya çıkardığı unutulmamalıdır. Özellikle Gazze bölgesinde yerel halk ile İsrailli güvenlik güçleri arasında çeşitli tatsızlıkların ortaya çıkabilmesi her zaman muhtemeldir.